Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Kahveci: Her türlü mücadeleyi vereceğiz
Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, ”Memurlarımızın umutlarını çalan, hayal tacirliği yapan, kamu görevlilerinin anayasal haklarının önüne set çeken zihniyetin ürünü” olarak nitelendirdiği yasa tasarısına karşı her türlü mücadeleyi vereceğini söyledi.
Memurlara toplu sözleşme hakkı veren 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Tasarısı, Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşülürken Türkiye Kamu-Sen üyeleri, TBMM’nin Dikmen kapısı önünde toplandı.
Grup adına açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Kahveci, konfederasyon Genel Başkanı İsmail Koncuk’un komisyonda olması nedeniyle basın açıklamasını yapamadığını söyledi.
Tasarının milyonlarca kamu görevlisi, emeklisi ve aileleri için hayati önem taşıdığını ifade eden Kahveci, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak, sorunlarını çözecek, gelecek için umut olacak bir kanun hazırlanmasını istediklerini belirtti.
Ancak, ”toplu sözleşme hakkının sulandırılmak istendiğini” öne süren Kahveci, toplu sözleşme masasında hükümeti zorlayacak unsurların tasarıdan çıkarıldığını savundu.
TBMM’de görüşülen tasarıyla toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istendiğini iddia eden Kahveci, tasarıyla belediyelerde yıllardır yapılan toplu sözleşmelere de son verilmek istendiğini söyledi.
Tasarıyla bir konfederasyon dışındaki konfederasyonlara, alınan kararlara itiraz yetkisi verilmediğini, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmadığını, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapısının tek taraflı olmasının öngörüldüğünü belirten Kahveci, şöyle konuştu.
”Bu tasarıyla memur sendikacılığı yok edilmekte, AKP sendikacılığı oluşturulmaktadır. Buna ne 2,5 milyon kamu görevlisi ne de Türkiye Kamu-Sen asla izin vermeyecektir.
Eğer 4,5 milyon memur ve emekli, 500 bin üyeli bir konfederasyona feda edilir ve sesimiz masa başında kısılmaya kalkılırsa o zaman bu ses alanlarda yükselir. Hiç kimse Türkiye Kamu-Sen’in bu hukuksuzluğa sessiz kalacağını düşünmesin. Hakların savunulduğu yerler sadece masalar değildir, alanlardır.
Türkiye Kamu-Sen olarak, memurlarımızın umutlarını çalan, hayal tacirliği yapan, kamu görevlilerinin anayasal haklarının önüne set çeken zihniyetin ürünü olan bu yasa tasarısına karşı, her türlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Bu tasarının yasalaşma sürecinin her aşamasına, tüm imkanlarımızla ve enerjimizle müdahil olmaya devam edecek, eylemlerimizi sürdüreceğiz.”
Hak-İş Genel Başkanı Arslan: ”Tasarı yüzde 10 barajını korumaya devam ediyor
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısında iş kolu barajının yüzde 3 olarak öngörülmesiyle ilgili, ”Tasarı yüzde 10 barajını korumaya devam ediyor. Daha önce Çalışma Bakanlığının kayıtlarında 5,5 milyon işçi varken, bugün 11 milyon işçi üzerinden yüzde 3 hesapladığınız zaman değişen bir şey yok” dedi.
Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Salonu’nda düzenlenen, ”İstihdam ve Mesleki Eğitimin Güçlendirilmesi Eylem Planı” toplantısına gelişinde, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
”Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı”nın öngörülenden çok uzak olduğunu ifade eden Aslan, yüzde 10 barajla ilgili tasarıda öngörülen binde 5’lik oranın yüzde 3’e çıkarıldığını, Hak-İş’in ”sıfır baraj” önerisinin dikkate alınmadığını söyledi.
Temsilci güvenceleriyle ilgili olarak üzerinde uzlaşılmasına karşın iş yeri temsilcilerinin güvencelerinin tamamen kaldırıldığını anlatan Arslan, grev yasaklarının kapsamının daha da genişletildiğini dile getirdi. Arslan, şöyle devam etti:
”Bütün bunlara baktığınız zaman önceki mevzuata göre yüzde 10 barajın karşılığı bugünkü yüzde 3 baraj demektir. Yani tasarı yüzde 10 barajını korumaya devam ediyor. Daha önce Çalışma Bakanlığının kayıtlarında 5,5 milyon işçi varken, bugün 11 milyon işçi üzerinden yüzde 3 hesapladığınız zaman değişen bir şey yok.
Dolayısıyla bu çalışmamız heba edilmiştir. Çalışma Bakanı ile yaptığımız açık oturum saatler süren mücadelemiz alınterimiz, emeğimiz boşa gitmiştir. Kendimizi aldatılmış olarak görüyoruz. Bize büyük bir haksızlık yapılmıştır. Bizimle uzlaşılan hiçbir maddenin arkasında durulmamıştır.
Gerçekten çalışma hayatını sendikasızlaştırmak için, sendikaların tasfiye edilmesi ve güçsüzleştirilmesi için bir projedir bu. Bu projeye Hak-İş olarak tepki gösteriyoruz, eleştiriyoruz ve kınıyoruz.”
”575 bin işçi sendikasız kalmaktadır”
Yüzde 3 barajının uygulanması durumunda sendikaların ne kadarının baraj altında kalacağının sorulması üzerine, Arslan, ”Yüzde 3 barajı uygulanırsa 100 sendika içerisinde sadece 20 sendika yetki alabilmektedir.
80 sendika toplu sözleşme yetkisini kaybetmektedir. Dolayısıyla mevcut yüzde 10 barajla bunun arasındaki fark sadece 8 sendikaya imkan sağlamıştır. Halbuki, 575 bin işçi toplu sözleşmesiz ve sendikasız kalmaktadır ki Hak-İş olarak böyle bir projeye böyle bir çalışmaya asla destek vermiyoruz ve bunun değiştirilmesi için mücadelemizi komisyonlarda, meclis aşamalarında da sürdüreceğiz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ”mevcut yetkili sendikaların yetki kaybı olmayacağını, yeni oranlar için 5 yıllık süre bulunduğunu” söylediğinin ifade edilmesi üzerine de Arslan, şunları söyledi:
”Şu anda Büro-İş kolunda 2 milyon 650 bin işçi çalışmakta. Yüzde 3 baraj 78 bin demektir. Bugün Büro-İş kolunda en yüksek üyeye sahip sendikanın üye sayısı 45 bin civarındadır. 5 yıllık bir zaman içinde 7 bin üyesi olan bir sendika 70 bin işçiyi daha üye yapmak zorundadır.
İş kolundaki işçi sayısı böyle devam ederse o da artacağına göre rakamlar tamamen aldatmacadır. Gerçeği yansıtmamaktadır. 5 yıl sadece 2009 yılı istatistiklerinde yetki alan sendikalar için geçerlidir. Onun dışında 49 sendika var. Onlar tamamen tasfiye edilmek istenmektedir.
Dolayısıyla bu proje, çalışma hayatını ciddi şekilde tehdit etmektedir ve bu yasa yeni bir yasa değildir. 12 Eylül rejiminin ürünü 2821-2822 sayılı yasaların çalışana biçtiği rol bugün başka şekilde devam ettirilmek istenmektedir.”
KESK Genel Sekreteri Tombul: ”Tasarı ile toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istenmektedir”
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, memura toplu sözleşme hakkı veren 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun tasarısı ile ”toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istendiğini” savundu.
Milli Müdafaa Caddesi’ndeki SGK binası önünde toplanan pankart ve flama taşıyan KESK üyeleri, slogan attı. TBMM Dikmek kapısı önüne kadar yürüyen gruptakiler, burada da bir süre slogan attı.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, burada yaptığı açıklamada, ”Hükümetin, hazırladığı yasa tasarılarıyla örgütlenmenin önündeki engelleri koruduğunu, sendikaları işlevsiz hale getirmeye çalıştığını” savundu.
Tombul, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ve Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın sendikalara yapılan saldırıların parçası olduğunu öne sürdü.
Anayasa değişikliğine ilişkin referandumun üzerinden 16 ay, Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının üzerinden 6 ay, yasa taslağının Bakanlar Kurulu’na gönderilmesinin üzerinden 100 gün geçtiğini ifade eden Tombul, ”Üzülerek ifade ediyoruz ki; bunca zamandır sendikal hak ve özgürlükleri genişleten bir yasa bekleyen 2 milyon kamu emekçisi bir kez daha aldatılmıştır” dedi.
Toplu sözleşme hakkı sözünün arkasında durulmadığını öne süren Tombul, şunları söyledi:
”Tasarı ile toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istenmektedir. Hizmet kolu toplu sözleşmelerine yer verilmeyen tasarı ile sendikaların talepleri yok sayılmaktadır. Bu resmen sendikaların var oluş gerekçesinin ortadan kaldırılması demektir.
Tasarıya göre, hizmet kollarına ait mali ve sosyal haklar 11 yıldır sürdürülen toplu görüşmelerde olduğu gibi genel toplu sözleşme görüşmelerinin bir parçası olarak ele alınacaktır. Bu düzenleme ile yüzlerce belediyede yapılan toplu sözleşmelere AİHM kararları ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılarak yasak getirilmek istenmektedir.”
”Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sendikalar yasasının olmadığını” ifade eden Tombul, ”tasarıda grevli toplu sözleşme hakkının yasal teminat altına alınmadığını, tasarının özüne de ruhuna da tamamen yasaklayıcı bir mantığın hakim olduğunu” ileri sürdü.
Tombul, ”Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı bir toplu sözleşme düzeni için, örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması için, her sendikanın üyeleri adına toplu sözleşme yapabilmesinin sağlanması için, belediyelerle yıllardır yapılan toplu sözleşmelerin devam etmesi, bu konuda herhangi bir sınırlama getirilmemesi için, tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanması ve çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.
AA
Süper Lig’de son 6 haftaya lider giren Galatasaray, kalan bölümde 5 galibiyet alması halinde şampiyonluğa ulaşacak. Teknik direktör Okan Buruk yönetiminde son 2 sezonda şampiyonluğa ulaşan Galatasaray, bu sezon da >>>
Dizi ve film oyuncusu Sevil Akdağ, tartışma yaşadığı fenomen arkadaşı Elif Kırav’ı bıçaklayarak öldürdü. İntihar girişiminde bulunan Akdağ yakalandı. Akdağ ifadesinde, aralarında sebepsiz yere kavga çıkmasının ardından, Kırav’ın kendisine vurduğunu >>>
Ticaret Bakanlığı, çocuklar için risk taşıdığı gerekçesiyle “Mikrotem” markalı yağ çözücünün satışını yasakladı. Ürünün çocuk emniyetli kapak düzenekleri ve dokunsal uyarılar konusunda yasal gereklilikleri karşılamadığı belirtildi. Ticaret Bakanlığı, sağlığa zararlı >>>
Sanal alemde kullanıcılarına ücretsiz sohbet imkanı sağlayan Türkiye'nin sayılı Sohbet Siteleri Arasında Yer Almaktadır.
© Copyright Sitemiz Google ve diger arama motorlarında kelebek chat kelebek sohbet kelebek sohbet chat Gibi kelimelerde hizmet vermektedir