SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, SAHA MİHENK 2. Milli Havacılık Endüstrisi Çalıştayı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İkinci, hedef pazarlarla iş birlikleri üzerinden sektörün ihracatını artırmak istediklerini belirtti.

Ülkenin, uluslararası büyük tedarik zincirlerine entegre olmasını istediklerini aktaran İkinci, o tedarik zincirleri içerisindeki akredite firma sayısının artırılması, havacılık endüstrisindeki yerlilik oranı ile ihracatın yükselmesinin temel gayeleri olduğunu söyledi.

“HAVACILIK ENDÜSTRİSİ DÜNYANIN ÖNDE GELEN SEKTÖRLERİNDEN BİRİ OLACAK”

İkinci, Türk havacılığını layık olduğu yere taşımak istediklerine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

Havacılık endüstrisi hem teknoloji hem de ekonomik büyüklük olarak dünyanın önde gelen sektörlerinden biri olacak. Bunun tamamlayıcısı da bir sonraki aşamada uzay endüstrisi olacak. Türkiye’nin havacılık endüstrisini, uzay endüstrisine de açarak oradaki çalışmalara katma değer sağlayarak inşallah çok daha üst noktalara çıkartmaya gayret gösteriyoruz. SAHA İstanbul’un buradaki en büyük katkısı, MİHENK aracılığıyla uluslararası akreditasyon ve sertifikasyon otoritelerinin Türkiye’deki faaliyetlerini düzenleyecek bir yapının hayata geçirilmiş olması.

Burada, Türk Akreditasyon Kurumu, Türk Loydu ve SAHA MİHENK, uluslararası tanınırlığı olan bir sertifikasyon, akreditasyon mekanizması haline geldi. Türkiye’de özellikle havacılıkta çok önemli bir sertifika olan AS9100’ün firmalarımız tarafından alınması, bu konunun tamamen yerli olarak çözülmesi için de kritik önem arz ediyor.

“DİĞER KURUMLARIN DA BAŞVURULARININ HIZLANMASI LAZIM”

Söz konusu sertifikanın ROKETSAN tarafından alındığı hatırlatan İkinci, Türkiye’de diğer kurumların başvurularının hızlanmasını beklediklerini ve şu anda akreditasyon sürecine girmek isteyen, süreçleri devam eden çok fazla firma bulunduğunu anlattı.

İkinci, havacılık alanında faaliyet gösteren ve büyük uluslararası havacılık şirketlerine alt yüklenicilik yapan firmaların söz konusu sertifikaya sahip olmasını hedeflediklerini söyledi.

Bunun, Türkiye’de endüstrinin gelişmesi için önemli olduğunu belirten İkinci, “Asıl gayemiz, kendi firmalarımızı akredite olarak oradaki tedarik zincirlerine entegre edebilmek. Ne kadar fazla firmamız bu akreditasyona sahip olursa uluslararası havacılık pazarından o kadar fazla pay alacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

“SAVUNMA SANAYİSİ İHRACATININ BİR SONRAKİ SEVİYEYE GEÇMESİNİ HEDEFLİYORUZ”

İkinci, ROKETSAN’ın diğer ülkelerdeki çalışmalarına ilişkin de bilgi vererek, “Azerbaycan, Endonezya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde yatırım yaparak orada ortak üretimlerle Türk savunma sanayisi ihracatının bir sonraki seviyeye geçmesini hedefliyoruz. ROKETSAN, bundan sonra sadece Türkiye’de değil dünyanın çeşitli yerlerinde operasyon ve üretim yapan bir kurum haline geldi. Bundan sonra da özellikle hedef pazarlarda sanayileşme kriterlerini dikkate alarak o ülkelerle iş birlikleri üzerinden ihracatımızı büyütmeye gayret göstereceğiz. Stratejimiz sadece ürün satmak değil, beraber üreterek sektörü onların sanayisine katkı sağlayacak noktaya taşımak.” diye konuştu.

MİHENK

Türkiye’nin uzay ve ay yolculuğuna MİHENK’in katkısına ilişkin de değerlendirmede bulunan İkinci, şunları kaydetti:

Türkiye’nin, açıklanmış uzay yol haritasında tamamen yerli ve milli imkanlarla kabiliyet geliştirilmesi söz konusu. Bunun için de uluslararası anlamda rekabetçi ve akreditasyona sahip firmalara ihtiyaç var. Uzay ve havacılık yüksek akreditasyon ve sertifikasyon gereksinimleri olan sektörler. Firmalarımızı olgunlaştırarak o seviyeye çıkartacağız.

Öncelikli amacımız yurt içindeki ihtiyacımızı karşılamak ve uluslararası alanda bu pazardan pay almak. Bütün sektörümüzü uluslararası firmalarla rekabet edecek, onlarla aynı doğrultuda akreditasyon ve sertifikasyona sahip kurumsal firmalar noktasına taşımak istiyoruz. SAHA İstanbul’un da buradaki misyonu tam olarak bu.