HDP’den milletvekili olduğu günden bu yana TBMM’de çıkardığı kavgalarla gündem olan TİP Milletvekili Ahmet Şık, dün katıldığı bir programda provokatif açıklamalarda bulundu.

Ruşen Çakır’ın Medyascope YouTube kanalında sunduğu programa katılan Şık, hükümet değişikliğinde AK Parti’nin kapatılacağını ve üyelerinin yargılanacağını öne sürdü.

“Suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacaklar”

AK Parti’nin 2023 seçiminde talihinin azaldığını belirten Şık şu sözlere yer verdi:

“AK Partililere daima şunu söylüyoruz; bakın kendi kuyunuzu kazıyorsunuz. Bunlar sizi yargılayacak yasal hususlar haline dönecek. Önümüzdeki seçimde herkeste ‘Bunlar seçimde gidecek’ duygusu var. Birinci kere ben de bu türlü büyük bir fırsatın olduğunun farkındayım. Tekrar de kesin bir cümle kurmak istemiyorum.

AK Parti’ye ya da MHP’ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Onlar zati darma duman olacaklar. Hata örgütü üyesi olmaktan yargılanacaklar. AK Parti bu nedenle kapatılacak. AK Parti bir siyasi parti muamelesi görmeyecek. Siyasi parti kılığına girmiş bir hata örgütü diyecekler” dedi.

100 bin liralık manevi tazminat davası

Provoke edici kelamların üzerine AK Parti’nin avukatları harekete geçti.

“Partinin kişilik ve saygınlığına taarruzda bulunduğu” gerekçesiyle Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a 100 bin liralık manevi tazminat davası açıldı.

Avukat Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan, asliye hukuk mahkemesine dilekçe sundu.

‘Partinin kişilik haklarına atakta bulunuldu’

Dava dilekçesinde, AK Parti’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu belirtildi.

Öte yandan davalı Şık’ın dijital ortamda yayın yapan bir kanaldaki açıklamalarında, AK Parti hakkında katlanılması mümkün olmayan cürüm isnadı ve iftiraların yer aldığı, AK Parti’nin kişilik haklarına taarruzda bulunulduğu, kelam konusu açıklamaların söz özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedildi.

“Olumsuz kanılar geliştirme kampanyasına girişmiştir”

AA’nın transferine nazaran; Ahmet Şık’ın, gerçek dışı savlarla partinin prestijini zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği bildirilen dilekçede, şu değerlendirmeye yer verildi:

“Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve hükmî kişiliğinin erdem ve haysiyetini zedelediği üzere, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz fikirler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının gayesi, müvekkil partiyi hukuka ters aksiyonların içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin prestijini sarsmaktır. Bu nedenle hareketin hukuka tersliği da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair rastgele bir tereddüt bulunmamaktadır.”

“Kişilerin onur ve haysiyetleri muhafaza altına alınmıştır”

AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yeniden tıpkı düzenlemelerle şahısların onur ve haysiyetleri müdafaa altına alınmıştır. Somut olayda davalı söz özgürlüğü ve tenkit hudutlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına taarruzda bulunmuştur.” tabirleri kullanıldı.

Ahmet Şık: AK Parti kapatılacak, hepsi yargılanacak