Ahmet Şık ve Nedim Şener’in dahil tüm sanıkların tahliye talebi reddedildi.Duruşma 12 Mart’a ertelendi.
‘Ergenekon’ soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 13 sanık hakkında açılan davanın 10. duruşması bugün görüldü.
İstanbul Adalet Sarayı’ndaki Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Kötü hava koşulları nedeniyle duruşma bir saat gecikmeli başladı. Duruşma öncesi ve verilen ara sırasında izleyiciler, Şık ve Şener’e kitap uzatarak imza isteğinde bulundu. Neşeli oldukları gözlenen ikilinin bu istekleri geri çevirmedikleri belirtildi.
Duruşma Yalçın Küçük’ün söz alıp, Hanefi Avcı ve Nedim Şener’i kast ederek, “Diğer tanıkların ifadeleri yüzünden bana söz hakkı doğdu. Bizle ilgili çok ağır suçlamalar yaptılar. 15 dakika konuşmak istiyorum” dedi. Sinirlenen Küçük, “Ben arkadaşlara sormak istiyorum, onlara emir verdim mi, vermedim mi?” şeklindeki sorusuyla başladı.
Hakim, Küçük’e, “Size konuşmanız için yeterince zaman vereceğiz” dedi. İklim Bayraktar’ın sorgusunun ardından avukatların taleplerine geçileceğinin açıklanması üzerine Küçük’ün avukatları çapraz sorgu yapılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, sanık İklim Ayfer Kaleli’nin sağlık sorunları nedeniyle bir ara karar aldıklarını belirterek, ”Sanık Kaleli savunma yaparken CMK’nın 200. maddesi gereği diğer sanıklar salondan dışarı çıkarılacak” dedi. Bu karara itiraz eden sanık avukatları, söz konusu kararın geri alınmasını talep etti. İtirazları reddeden Ekinci, ”Biraz düşünürseniz bu kararın lehinize olduğunu anlarsınız” dedi. Kaleli’nin savunmasına başlamadan önce diğer sanıklar salondan çıkartıldı.
Duruşmada savunmasını yapan sanık İklim Ayfer Kaleli, Odatv’ye başlamadan önce Ankara’da birkaç basın kuruluşuna iş başvurusunda bulunduğunu, sadece odatv’den olumlu dönüş olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ”Çok sevdiğim gazeteciliği yapabileceğim bir yer olarak gördüm. Mesleğe dört elle sarılmama vesile oldu. Yalçın Küçük ile bir yemekte tanıştım. Kısa bir tanışmaydı. Başka bir görüşmem olmadı. Soner Yalçın ile de işe başladıktan 5 ay sonra telefonla görüşerek tanıştım. 2 telefon görüşmem ve 1 saatlik buluşmam dışında Soner Yalçın ile herhangi bir irtibatım olmadı. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Ahmet Mümtaz İdil ile işimin gereği görüştüm.”
Serbest bırakıldıktan sonra hakkında asılsız haberler çıktığını belirten Kaleli, ”Şu anda gerçekten yapılan suçlamalarla mı bu savunmayı yapma aşamasındayım, yoksa bireysel olarak yaşadığım bir konuyu Soner Yalçın ile konuşmam mı beni bu salona getirdi?” dedi.
İklim Ayfer Kaleli, hakkında iftiralar atıldığını belirterek, savunmasını şöyle sürdürdü: ”Ben güçsüzüm. Arkamda eşim ve ailemden başka kimse yok. Bu yüzden mi herkesin gücü bana yetiyor? Bunun için bu davanın sanığı değil, mağduru olurum. Nazlı Ilıcak, mağdur olduğunu iddia ederek, onurunun zedelendiğini söylüyor. Peki benim onurumu kim ayaklar altına alıyor? Onur sadece güçlü insanlarda mı var? Gazeteci, savcı, avukat olabilirsiniz. Her şeyden üstün mertebe insan olmaktır. Soner Yalçın ifadesinde benimle ilgili iddia kelimesini kullandı. Ben başıma gelen olayları ona anlattığımda iddia demeden inanarak, hemen kabul ederek, detaylarını öğrenmek istedi. Ben hiçbir şey iddia etmedim. Birileri birilerini yermek için beni figür ettiler. Filler tepişirken çimler ezildi. Bu talihsiz olay telefonda konuşulmasaydı, ben bu davaya konu edilecek miydim bilmiyorum.”
Kaleli’nin, ”Dava başladığından beri hiçbir sanık bana ‘Merhaba’ demedi, selam bile vermediler. Salonda soğuk bir hava oluyor. Ağlamaklı hallerim işte bu yüzdendir” demesi üzerine Başkan Ekinci, ”İşte biz de bunu gördüğümüz için böyle bir karar aldık” dedi.
Siyasi parti liderleriyle görüşmesinin sadece haber amaçlı olduğunu aktaran Kaleli, ”Deniz Baykal’a komplo söz konusu olamaz, düşünülmemiştir bile. Odatv’den biri bana asla talimat vermemiştir. Deniz Baykal ile ilgili bir yönlendirme olmamıştır. Buna kanıt bir şey de ek klasörlerde yok. Komplo olması için maddi delil olması gerekiyor” diye konuştu.
Kaleli’nin savunması sırasında Başkan Mehmet Ekinci, “Madem taciz edildiniz, neden Deniz Baykal’ı daha sonra yeniden aradınız?” diye sordu. Kaleli, bu olaylar yaşandıktan sonra Gürsel Tekin ile daha sonra ise Soner Yalçın ile konuştuğunu ve bir şey olmadığını anlattı.
Ahmet Şık ve Nedim Şener’in dahil tüm sanıkların tahliye talebi reddedildi.Duruşma 12 Mart’a ertelendi.
‘Ergenekon’ soruşturması kapsamında Odatv’de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 13 sanık hakkında açılan davanın 10. duruşması bugün görüldü.
İstanbul Adalet Sarayı’ndaki Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Kötü hava koşulları nedeniyle duruşma bir saat gecikmeli başladı. Duruşma öncesi ve verilen ara sırasında izleyiciler, Şık ve Şener’e kitap uzatarak imza isteğinde bulundu. Neşeli oldukları gözlenen ikilinin bu istekleri geri çevirmedikleri belirtildi.
Duruşma Yalçın Küçük’ün söz alıp, Hanefi Avcı ve Nedim Şener’i kast ederek, “Diğer tanıkların ifadeleri yüzünden bana söz hakkı doğdu. Bizle ilgili çok ağır suçlamalar yaptılar. 15 dakika konuşmak istiyorum” dedi. Sinirlenen Küçük, “Ben arkadaşlara sormak istiyorum, onlara emir verdim mi, vermedim mi?” şeklindeki sorusuyla başladı.
Hakim, Küçük’e, “Size konuşmanız için yeterince zaman vereceğiz” dedi. İklim Bayraktar’ın sorgusunun ardından avukatların taleplerine geçileceğinin açıklanması üzerine Küçük’ün avukatları çapraz sorgu yapılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, sanık İklim Ayfer Kaleli’nin sağlık sorunları nedeniyle bir ara karar aldıklarını belirterek, ”Sanık Kaleli savunma yaparken CMK’nın 200. maddesi gereği diğer sanıklar salondan dışarı çıkarılacak” dedi. Bu karara itiraz eden sanık avukatları, söz konusu kararın geri alınmasını talep etti. İtirazları reddeden Ekinci, ”Biraz düşünürseniz bu kararın lehinize olduğunu anlarsınız” dedi. Kaleli’nin savunmasına başlamadan önce diğer sanıklar salondan çıkartıldı.
Duruşmada savunmasını yapan sanık İklim Ayfer Kaleli, Odatv’ye başlamadan önce Ankara’da birkaç basın kuruluşuna iş başvurusunda bulunduğunu, sadece odatv’den olumlu dönüş olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ”Çok sevdiğim gazeteciliği yapabileceğim bir yer olarak gördüm. Mesleğe dört elle sarılmama vesile oldu. Yalçın Küçük ile bir yemekte tanıştım. Kısa bir tanışmaydı. Başka bir görüşmem olmadı. Soner Yalçın ile de işe başladıktan 5 ay sonra telefonla görüşerek tanıştım. 2 telefon görüşmem ve 1 saatlik buluşmam dışında Soner Yalçın ile herhangi bir irtibatım olmadı. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Ahmet Mümtaz İdil ile işimin gereği görüştüm.”
Serbest bırakıldıktan sonra hakkında asılsız haberler çıktığını belirten Kaleli, ”Şu anda gerçekten yapılan suçlamalarla mı bu savunmayı yapma aşamasındayım, yoksa bireysel olarak yaşadığım bir konuyu Soner Yalçın ile konuşmam mı beni bu salona getirdi?” dedi.
İklim Ayfer Kaleli, hakkında iftiralar atıldığını belirterek, savunmasını şöyle sürdürdü: ”Ben güçsüzüm. Arkamda eşim ve ailemden başka kimse yok. Bu yüzden mi herkesin gücü bana yetiyor? Bunun için bu davanın sanığı değil, mağduru olurum. Nazlı Ilıcak, mağdur olduğunu iddia ederek, onurunun zedelendiğini söylüyor. Peki benim onurumu kim ayaklar altına alıyor? Onur sadece güçlü insanlarda mı var? Gazeteci, savcı, avukat olabilirsiniz. Her şeyden üstün mertebe insan olmaktır. Soner Yalçın ifadesinde benimle ilgili iddia kelimesini kullandı. Ben başıma gelen olayları ona anlattığımda iddia demeden inanarak, hemen kabul ederek, detaylarını öğrenmek istedi. Ben hiçbir şey iddia etmedim. Birileri birilerini yermek için beni figür ettiler. Filler tepişirken çimler ezildi. Bu talihsiz olay telefonda konuşulmasaydı, ben bu davaya konu edilecek miydim bilmiyorum.”
Kaleli’nin, ”Dava başladığından beri hiçbir sanık bana ‘Merhaba’ demedi, selam bile vermediler. Salonda soğuk bir hava oluyor. Ağlamaklı hallerim işte bu yüzdendir” demesi üzerine Başkan Ekinci, ”İşte biz de bunu gördüğümüz için böyle bir karar aldık” dedi.
Siyasi parti liderleriyle görüşmesinin sadece haber amaçlı olduğunu aktaran Kaleli, ”Deniz Baykal’a komplo söz konusu olamaz, düşünülmemiştir bile. Odatv’den biri bana asla talimat vermemiştir. Deniz Baykal ile ilgili bir yönlendirme olmamıştır. Buna kanıt bir şey de ek klasörlerde yok. Komplo olması için maddi delil olması gerekiyor” diye konuştu.
Kaleli’nin savunması sırasında Başkan Mehmet Ekinci, “Madem taciz edildiniz, neden Deniz Baykal’ı daha sonra yeniden aradınız?” diye sordu. Kaleli, bu olaylar yaşandıktan sonra Gürsel Tekin ile daha sonra ise Soner Yalçın ile konuştuğunu ve bir şey olmadığını anlattı.
Süper Lig’de son 6 haftaya lider giren Galatasaray, kalan bölümde 5 galibiyet alması halinde şampiyonluğa ulaşacak. Teknik direktör Okan Buruk yönetiminde son 2 sezonda şampiyonluğa ulaşan Galatasaray, bu sezon da >>>
Dizi ve film oyuncusu Sevil Akdağ, tartışma yaşadığı fenomen arkadaşı Elif Kırav’ı bıçaklayarak öldürdü. İntihar girişiminde bulunan Akdağ yakalandı. Akdağ ifadesinde, aralarında sebepsiz yere kavga çıkmasının ardından, Kırav’ın kendisine vurduğunu >>>
Ticaret Bakanlığı, çocuklar için risk taşıdığı gerekçesiyle “Mikrotem” markalı yağ çözücünün satışını yasakladı. Ürünün çocuk emniyetli kapak düzenekleri ve dokunsal uyarılar konusunda yasal gereklilikleri karşılamadığı belirtildi. Ticaret Bakanlığı, sağlığa zararlı >>>
Sanal alemde kullanıcılarına ücretsiz sohbet imkanı sağlayan Türkiye'nin sayılı Sohbet Siteleri Arasında Yer Almaktadır.
© Copyright Sitemiz Google ve diger arama motorlarında kelebek chat kelebek sohbet kelebek sohbet chat Gibi kelimelerde hizmet vermektedir