Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, Frankfurt’ta Goethe Üniversitesi’nin Parasal ve Finansal İstikrar Enstitüsü’nün “AMB ve Gözlemcileri” konferansında konuştu.

Uluslararası düzene ilişkin yerleşik kuralların altüst olduğunu vurgulayan Lagarde, dünyanın sadece birkaç ay önce düşünülemeyecek siyasi kararlara tanıklık ettiğini söyledi.

ABD’deki siyasi değişim ve ekonomik belirsizlik faktörleri karşısında AMB’nin büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirten Lagarde, ticaret, savunma ve iklim konularından kaynaklanan şoklarının Avro Bölgesi’nde enflasyon oranını yükseltme riski taşıdığı uyarısında bulundu.

Lagarde, “Olağanüstü yüksek düzeyde bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Yeni dönemde fiyat istikrarını korumak zorlu bir görev olacak. Enflasyon hedefimize mutlak bir bağlılık, hangi tür şokların parasal tepki gerektireceğini ayrıştırma yeteneği ve uygun şekilde tepki verme çevikliği gerektirecektir.” dedi.

Ticaret politikası belirsizliğine ilişkin endeksin değerinin 2021’den beri ortalama değerinin altı katından fazla olduğunu belirten Lagarde, jeopolitik risk göstergelerinin de savaşlar ve büyük terör saldırıları dışında, Soğuk Savaş’tan bu yana görülmemiş düzeylerde seyrettiğini anlattı.

Lagarde, “Son birkaç yılda ve özellikle de son birkaç haftada beklentilerimiz gerçekten de bir kenara itildi.” diyerek, olağanüstü belirsizlikte AMB’nin yüzde 2’lik enflasyon hedefine bağlı kalmasının önemli olduğunu vurguladı.

“Ücretler kademeli bir şekilde fiyatları yakalayacak”

Hangi tür şokların para politikası tepkisi gerektirdiğinin bilinmesinin de önemli olduğunu anlatan Lagarde, uygun tepkinin nasıl verileceğinin belirlenmesinde de “esnekliğe” ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Lagarde, “Büyük şoklar enflasyona daha hızlı yansıyacak ve ardından ücretler kademeli bir şekilde fiyatları yakalamak zorunda kalacaktır” ifadesini kullandı.

AMB’nin öngörülemeyen olayların neden olduğu dış aksaklıklara tepkisinin duruma bağlı olacağını vurgulayan Lagarde, “Tepki fonksiyonumuz her zaman duruma bağlı olmuştur. Diğer bir deyişle politika, şokların kaynağı, boyutu ve kalıcılığına ve bağlama bağlı olarak farklı tepkiler vermelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Lagarde, belirsizlik ortamında, orta vadede fiyat istikrarının korunmasına yönelik güçlü bir taahhüdün her zamankinden daha önemli olduğunu ifade ederek, “Kararlarımızı verirken ne tür verilere bakacağımızı netleştirebiliriz, bu da kamuoyunun sinyalleri gürültüden ayırt etmesine yardımcı olur” ifadesini kullandı.