Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Kahramanmaraş’a gelen Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanı Derya Yanık, Andırın ilçesinde düzenlenen ‘Ailemizin Çınarları-Yayla Sonu Şenlikleri’ne’ katıldı.

Etkinliğe Bakan Yanık’ın yanı sıra Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Büyükşehir Belediye Lideri Hayrettin Güngör, milletvekilleri, kurum müdürleri ile vatandaşlar katıldı.

Etkinlikte konuşan Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, hayata geçirileceği açıklanan ‘Ulusal Hane Ziyaretleri’ projesinin ayrıntılarını paylaştı.

“26 milyon haneyi ziyaret edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002’de iktidara geldiklerine ‘Hükümdar değil, hizmetkar devlet olacağız’ dediğini ve bu kapsamda 20 yıldır devletin hizmeti vatandaşın ayağına götürdüğünü söyleyen Yanık, “Önümüzdeki günlerde ‘Ulusal Hane Ziyaretleri’ programıyla 10 bine yakın Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı işçimiz, 5 bin de ASDEP çalışanımız ile bütün alana dağılacağız. 26 milyon hanenin tamamına gireceğiz ve her birinde bu tetkikleri yine yapacağız. Böylelikle muhtaçlığı olan vatandaşımızın ayağına giden bir toplumsal devlet gereğini yerine getireceğiz.“ dedi.

“Kadına yönelik şiddet kırmızı çizgimiz”

Engelli ve yaşlıların aileleri yanında bakımlarını sağlamak için onlara bakan vatandaşlara yönelik meskende bakım yardımı sunduklarını kaydeden Bakan Derya Yanık, bakımı üstlenen aile üyesi, akraba yahut vasiye olanlara maddi takviye verdiklerini tabir etti. Kahramanmaraş’ta bu yardımdan 9 bin 714 vatandaşın yararlandığını ve 2006 yılından bu yana uygulanan bu model ile Kahramanmaraş’a 1.4 milyar TL bakım dayanağı sağladıklarının altını çizdi. Bakan Yanık, AK Parti hükümetinin her vatandaşın yanında olduğunu tabir ederek, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bakanlık olarak odunsuz ve büyük bir dikkatle çalıştığımız alanlardan birisi elbet bayanlara yönelik faaliyetlerimiz. Her şeyden evvel bayana yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Bizim kırmızı çizgimiz olduğu kadar kültürümüzden aldığımız bedeller, kıymet yargılarımız da Allahu Teala’nın eşrefi mahlukat saydığı beşere saygıyı kıran, insanın izzeti nefsini kıran türlü makus muameleyi tahkir eden, reddeden bir inanca sahibiz. Münasebetiyle bizim kırmızı çizgimiz olması birebir vakitte bizim maneviyatımızın, bizim inancımızın, kıymet yargımızın bir gereğidir.“