Cinemarin Sinemaları’nda özel gösterimi yapılan ‘Zenne’nin galasına Cinemarin Sinemaları işletmecisi Cenk Sezgin Alper, yönetmenler Caner Alper, Mehmet Binay, filmde oynayan İtalyan sanatçı Giovanni Arvaneh, filmin başrol oyuncusu Kerem Can’ın babası yat yapımcısı Mete Can, ünlü modacı Cemil İpekçi ve çok sayıda sinemasever katıldı. Filmin başrol oyuncusu Kerem Can ise bir televizyon programına konuk olduğu için filmin galasına katılamadı.

Filmin gösteriminden önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan yönetmenler, filmin çok beğenildiğini ifade ettiler. Yönetmen Caner Alper, “İzleyicilerle buluşmak çok güzel oluyor. Her şehirde farklı isimlerden insanlarla bir araya geliyoruz. Filmi daha önce duymuş ve merak edenler geliyor. Filmde en çok merak edilen ise tehdit alıp almadığımız oluyor. Ama hiçbir tehdit almadık. Türkiye buna hazırmış” dedi.

Filmin diğer yönetmeni Mehmet Binay ise, “1 saat planlanan sohbetler 2-3 saatlere kayıyor. Biz Antalya Altın Portakal’dan beri defalarca özel gösterimler yapıp, bu meseleyi konuşma fırsatı bulduk. Pek çok üniversitede vizyondan sonra özel yorumlar ve sohbetler yapmak isteniyor. İstanbul 26 Ocak’ta Zenne ile kapanacak yurt dışından ünlü bir aktör sunumunu yapmak için gelecek. Biz bu kadar olumlu tepkiyi ve Türkiye’nin böylesine meseleyi bu kadar sıcak karşılamasını ve vicdanını yaşamasını beklemiyorduk” diye konuştu.

Ünlü modacı Cemil İpekçi de, filmin çok normal olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, “Bu sadece Türkiye’de olan bir sorun değil. Dünyada olan bir sorun. Cinsel tercih diyorlar, cinsel tercih diye bir şey yoktur, sapkınlık diye bir şey de yoktur. Ama artık uyanan bir Türkiye var. Filmi seyredeceğiz, ondan sonra yorumları yaparız” dedi.

Film gösteriminin ardından sahneye çıkarak seyircilerin sorularını yanıtlayan yönetmenler, olumlu tepkiler aldı. Modacı Cemil İpekçi ise film sonunda yaptığı açıklamada, en çok hoşuna giden rolün eşcinseli oynayan Ahmet’in babası olduğunu ifade ederek, “Türkiye’deki eşcinselliğe bakışları üç aşağı beş yukarı görüyoruz. Bu filmdeki en önemli kısım babasının da eşcinsel olması. Türkiye’de olan en büyük sahtekarlık toplum baskısından dolayı evleniyor, çocuk yapıyor ama evlendiği ve çocuğu olduğu sürece kabul görüyor. Ben kendi hayatımdan çok iyi hatırlıyorum. Belirli bir yaştayken babaannem bana ‘Evlen evladım, çocuğun olsun zararı yok’ derdi. Bizde bir zamanlar böyle bir şeyler duyardık. Filmde babanın rolünü eksik gördüm. Belki bir senarist çıkar da bu baba rolünü işler belki” şeklinde konuştu.

Birçok konuda da yorum yapan İpekçi, filmi çok beğendiğini ifade ederek sinemadan ayrıldı.

İHA