Yeni direktör Tricia Tuttle’ın liderliğinde yapılan 75. Berlin Film Festivali, cumartesi gecesi düzenlenen ödül töreni ile sona erdi. Bu sene başlıca iki unsur öne çıktı. Eleştirmenlerin ve katılımcıların genel yorumu, festivalin ana yarışmasının son dönemlerin en zayıf seçkilerinden biri olduğu yönündeydi. Festival seçkisi açıklandığında coşku yaratan yapımlar pek olmadığı gibi izlendikten sonra da seyirciyi sürükleyen bir heyecan dalgası yaşandığı söylenmez festivalde. Diğer dikkat çeken unsur ise politik yapımların yarışıp tartışıldığı atmosferiyle ünlü olan Berlin’de bu seneki yapımların tabiri caiz ise pek ‘suya sabuna dokunmayan’lardan oluşmasıydı. Hatırlanacağı gibi geçen sene Altın Ayı kazanan “Dahomey” Fransa’nın sömürge geçmişini hatırlatırken En İyi Belgesel seçilen “No Other Land” ise İsrail’in Batı Şeria’yı işgalini anlatıyordu.

Bu sene Altın Ayı; Norveç yapımı, Dag Johan Haugerut’un “Drommer/Dreams” adlı filmine gitti. Yönetmenin “Dream Sex Love” üçlemesinin son bölümü olan yapım; Oslo’da bir lise öğrencisi kızın öğretmenine tutulmasını ve bu tutkusu ile ilişkisini yazmaya karar vermesini anlatıyor. Jüri başkanı Todd Haynes’in elinden ödülü alan Haugerud “Bu gerçekten en çılgın hayallerimin ötesindeydi. Sadece şunu söyleyeceğim: Daha fazla yazın ve daha fazla okuyun” dedi.

Jüri Büyük Ödülü, Brezilyalı yönetmen Gabriel Mascaro’nun yaşlıların zorla bakım evlerine yerleştirildiği bir gelecekte geçen “The Blue Trail” filmine gitti. Jüri Ödülü ise Arjantinli yönetmen Iván Fund’un “The Message”ına giderken, Çinli yönetmen Huo Meng “Living the Land” ile En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandı. “Dreams” ve “The Blue Trail” eleştirmenler ve festival müdavimleri tarafından favori gösterilirken “The Message” ve “Living the Land”in ödülleri sürpriz olarak nitelendirildi.

Avustralyalı aktris Rose Byrne, Mary Bronstein’ın “If I Had Legs, I’d Kick You” filminde canlandırdığı, hasta çocuğuna bakmaya çalışan anne rolüyle rakiplerini geride bırakarak En İyi Oyuncu seçildi. En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü ise Richard Linklater’ın “Blue Moon” filminde Broadway ve Hollywood müzikallerinin efsanevi bestecisi Richard Rodgers’a hayat veren Andrew Scott’ın oldu.

Geride kalanlar

Geçen sene İsrail’in Filistin’i işgalini protesto eden ve Filistin’i destekleyen konuşmaların aksine bu yıl sinemacılar ‘daha suskun’ kalmayı tercih etti. Tilda Swinton’ın Yaşam Boyu Başarı Ödülü alırken yaptığı konuşmada İsrail’i isim vermeden eleştirmesi, festivalin yeni direktörü Tricia Tuttle’ın ise 2023’te Hamas tarafından kaçırılan rehinelerden İsrailli aktör David Cunio’nun fotoğrafını taşıması dikkat çekti. Bu yıl Filistinlileri desteklemediği için festivali boykot eden oyuncu Erfan Shekarriz’in ‘Nehirden denize özgür Filistin’ ifadesinin yer aldığı mesajını okuyan yönetmen Jun Li hakkında Devlet Kriminal Dairesi’ne bağlı Devlet Koruma Polisi’nin soruşturma başlattığı duyuruldu. Gerekçe ise ‘nehirden denize’ ifadesinin, İsrail’in yok edilmesi anlamına gelebileceği için Almanya’da antisemitik kabul edilmesi. Ancak Variety’ye göre, soruşturmayla ilgili Li ile henüz kimse temasa geçmedi.